Perşembe, Kasım 01, 2007

Hala vatandaşı hiçe saymakta ısrarcılar!

Düşünün ki binaların ruhsat iznini vermekten sorumlu bir makamın başkanısınız yani belediye başkanısınız.Bu durumda bölgenizdeki her yeni bina sizden izin almak zorunda ,dayanıklılığı,sağlamlığı,planı,çevreye uyumu ve otoparkı sizin onayınızla inşaa ediliyor.

Ama gelin görün ki burası Türkiye ve bu belediye AKP li bir belediye.O zaman ne olur? işte aşağıdaki fotoğraflarda olanlar olur.Koskoca belediye binası otoparksız ya da otoparkı kullanılamayacak şekilde inşaa edilir sonra o binada yıllarca oturulur ve geçiçi :) çözüm olarak carrefour alışveriş merkezinin otoparkı belediye otoparkıymış gibi kullanılır.

Vatandaş gelince park edecek yer bulamıyormuş ,gelip gelip geri dönüyormuş ,şikayetçi oluyormuş ne gam!
Ben belediyeyim vatandaşa hizmet etmem gerekiyor ,kurallarına uygun davranmam gerekiyormuş gibi bir bilinç yok.

Yani insana sormazlar mı kendisi ruhsata uygun olmayan bir binada oturan belediyenin izin verdiği binalar acaba ne kadar kurallara uygun , ne kadar sağlam?
Bu usulsüz inşaatların yapılmasından müteahitler ve belediye çalışanları nasıl menfaatler elde ediyor acaba diye meraka düşmez mi vatandaş?
Hem bu nasıl bir ülkedir ki belediye denetlenmez ya da denetleme mekanizması böylesine kördür?
Buradan çağırıyorum lütfen gelin şu Maltepe Belediyesi'ni tam anlamıyla bir teftiş edin ,denetleyin.Vatandaşın gözünün içine baka baka bunları yapanların gizli olarak neler yapmış olabileceğini hayal bile edemiyorum.

Aşağıdaki tüm fotoğraflar Carrefour Otoparkında 31 ekim 2007 saat ;16:30 da çekilmiştir.

Maltepe belediyesi zabıta araçları;













Resmi plakalı belediyeye ait bir araç;



Ve büyük ihtimalle Maltepe Belediye başkanı Fikri Köse'ye ait resmi araç;







Bu yazı, aşağıdaki yazışmalarla bağlantılıdır.

http://venusunlezzetleri.blogspot.com/2007/10/maltepe-belediyesi-kendini-aslan-sanan.html
http://venusunlezzetleri.blogspot.com/2007/03/maltepe-belediyesinin-carrefour-ile_01.html
http://venusunlezzetleri.blogspot.com/2007/03/maltepe-belediyesinin-carrefour-ile.html

Cuma, Ekim 12, 2007

Ek açıklama yapmam gerekti ;çok ama çok üzgünüm

Aşağıdaki sözlerimi yazdıktan hemen sonrasında ülkemizde meydana gelen son gelişmeler sonucunda sözlerimin aslında ne kadar isabetli ve yerinde olduuğunu farkettim.
Kendini aslan sanan kedi yavrusu ne yazik ki artık sadece yerel yönetim için değil bu ülkede yaşayan hepimiz için geçerli duruma geldi.
Çok yazık!

Vatandaşımıza aslan gibi kükrerken ve dış ilişkilerimizde sesimizin çıkmasından korkuyoruz.Oysa ülkemize, vatandaşlarımıza hizmet etmemiz,hakkımızı korumamız, çocuklarımıza adaletli,güçlü bir ülkede ,ahlaklı ve ilkeli yetiştirecek ortamı sağlamamız gerekiyor.Biz ,bizi yönetenleri bizi korusunlar,haklarımızı gözetsinler bize hizmet etsinler diye seçiyoruz.Bizi kaderimize terketsinler,haklarımızı çiğnetsinler, bizi adaletsizliğe ve sömürüye mahkum edip ,elimizi kolumuzu bağlasınlar ,vatandaşlarından sesini çıkaranları korkutup sindirsinler,hizmet etmek isteyenleri de görevden alsınlar veya pasifize etsinler diye seçmiyoruz.

Uyanalım artık!

Çarşamba, Ekim 10, 2007

Maltepe Belediyesi -kendini aslan sanan kedi yavrusu-

Demokrasi dersi vermeye kendini kaptırmış,demokrasiyi sandıktaki oy oranından alınan diktatörlük hakkı olarak gören iktidar partisinin alt kademelerinde yeralan basamaklarından olan yerel yönetimlerinden biri Maltepe belediyesi.
Ama gerçekte kendi bölgesinde kükrediğini sanan ,aslında miyavladığını bilmeyen zavallı bir kedi yavrusu.
Beldiye çalışanları ve zabıta çalışanları belediye binasının hemen yanındaki carrefour alışveriş merkezinin otoparkını kendi otoparkı gibi kullanıyor.Üstüne üstlük vatandaşların şikayetlerini dile getirmek ve aracını oradan çekmesini istemek için gelen carrefour yetkilisine de itiraz ediyor.Ve bu uyarıdan 2 saat sonra ellerinde kameralarla marketi basıp, 200 gr olması gereken ekmeği neden 250 gr değil diye suçluyor ve olmayan kabahati bulmaya çalışıyor.

Uyanın artık!Siz belediyesiniz ve vatandaşın oyuyla seçiliyorsunuz.Yani VATANADAŞA HİZMET ETMENİZ gerekiyor !Onların haklarını İHLAL ETMENİZ için oy verilmiyor size,hayatlarını zorlaştırmanız için de verilmiyor.Hakkını arayan vatanadaşı susturmanız değil saygıyla dinlemeniz gerekiyor.

Otopark girişinde neden bu zabıta araçları ,belediye araçları otoparkın içinde biz parkedemiyoruz diye yüksek sesle carrefour görevlisine sorduğumda ,sesimi duyan ve otoparktaki zabıta aracının içinde oturan 2 kişi ters ters bakışlarıyla bana bakıyorlardı.Hak ihlalini sorgulamak sanki en doğal hakkım değilmiş gibi.Sanki adaletsizlik ve zorbalık kabul edilmesi ,boyun eğilmesi gereken birşeymiş gibi.

Uyanın artık!Ve vatandaşa saygı duymayı ,minnet duymayı ,hizmet etmeyi ve o çok sevdiğiniz demokrasi ve cumhurun ne demek olduğunu öğrenin önce.



Bu mesaj asagidaki yazismalara istinaden gonderilmistir.
http://venusunlezzetleri.blogspot.com/2007/03/maltepe-belediyesinin-carrefour-ile_01.html
http://venusunlezzetleri.blogspot.com/2007/03/maltepe-belediyesinin-carrefour-ile.html

carrefoura gönderdiğim en son protesto mesajı

Maltepe Merkez Carrefour'u protesto ediyorum.

Protesto nedenleri ;

alisveris arabalarina konulan 1 ytl uygulamasi,kirli ve bozuk arabalarin da siraya konulmasi ve musteriyi onlari kullanmaya mecbur etmeniz,
alisveris merkezi otoparkini maltepe belediyesi calisanlarina ve zabitaya kullandirmaniz ve musteriyi magdur ederek araba park yeri icin dolastirmaniz,
yuz yuze yaptigim tum sikayetlere kayitsiz kalmaniz


marketinizdeki ;
- sebze-meyve,peynir,mutfak eşyaları,pirinc,makarna turu yiyecekler,kirtasiye urunleri,kisisel bakim urunleri alisverisime son veriyorum.
- sadece gunluk yumurta,sut ekmek vb... icin marketinizi bakkal gibi kullanacagim ve mumkun oldugunca alisveris arabasi kullanmayacagim.
Ayrica her alisverisimde almayacagim 3 farkli urunu de alisveris arabasina koyup kasada yukaridaki nedenlerle protesto etmek amacıyla bırakacagım.
isterseniz marketinizde adima kayitli carrefour kartimdan kontrol edebilirsiniz.

Elif Gökçe


Ek aciklama;Maltepe merkez carrefour'un kucuk bir mekanda hizmet veren en kucuk olcekli marketlerinden biridir.Bu nedenle yukaridaki kosullar musteriyi maksimumda rahatsiz etmektedir.

ayrintilar icin;

http://tr.wikipedia.org/wiki/Carrefour carrefour'a yonelik elestiri ve suclamalar

Carrefour'un çalışanlarına davranışı da çeşitli defalar eleştiri konusu oldu. Örneğin Doha, Katar'da, Filipinler gibi gelişmekte olan ülkelerden getirilen ucuz işçilerin çevreden tecrit edilmiş sitelerde sıkışık apartman dairelerine yerleştirilmeleri, pasaportlarına el koyulması, haftada 6 gün asgari ücretle çalıştırılmaları eleştirildi. 26 Haziran 2007'de, yanıltıcı reklam suçlamasıyla firma alayhine bir Fransız mahkemesinde dava açıldı. Dava sonucunda firmanın sistematik şekilde, stokları yetersiz miktarlardaki bazı ürünlerin reklamını yaptığı sabit görülerek 2 milyon Avro para cezasına çarptırıldı.


9 ekim 2007 de carrefour maltepe merkezde yaptığım protesto eylemi;
bugun carrefour maltepe merkeze gidip 1 ytl ye bir alisveris arabasi aldim.marketin icinde yaklasık 5 dk dolasip carrefour logolu urunleri ve bircok baska urunu de arabaya doldurdum ve danismaya gidip 1 ytl mi geri istiyorum cunku bu urunleri almaktan vazgectim dedim.
Bunu 1 Ytl uygulmasini , kirli ve tekerlekleri calsimayan bozuk arabalari musteriye kullandirtmalarini protesto etmek icin yaptigimi acikladim.
Tum urunleri tek tek dansimada arabadan bosalttilar ve arabayi siraya goturup 1 ytl mi cikarip bana verdiler.

Salı, Ekim 09, 2007

Carrefour'dan alisverisimi azaltacagim ve marketi protesto etmek istiyorum.Lutfen duyarli maltepe vatandaslari iseniz bu protestoya katilin.

Carrefour'a gönderdiğim mesaj;

Magazanizdaki hizmet kalitesi,1 ytl ile calisan alisveris arabalari ve park yeri hakkinda!

Maltepe merkez'in surekli musterilerinden biriyim.Ama son donemdeki alisveris sepetlerindeki degisiklikler, hizmet kalitenizdeki düşüş ve parkyerinzide devam etmekte olan sorunlar nedeniyle artik marketinizden olan alisverislerimi azaltacagimi ve eger gelirsem de araba almayacagimi ve max.5 parca alisveris yapacagimi bildirmek isterim.Bu mailimi de blogumda ve email listemde de yayinlayacagim .

Sebepleri;
-1 ytl ile calisan arabalarda uygulanmakta olan zihniyetiniz.Alisveris arabalari kirli bir sekilde siraya takiliyor ve arkadan gelen musteri o kirli arabayi almak ve temizlemek zorunda kaliyor.ama bu musterinin gorevi degildir!bizi arabalari duzene koymak icin calistirmayi hedeflerken ayni zamanda temizlikle de gorevlendirmeye calisan cok akilli magaza yonetimi sanirim baska marketi tercih edebilecegimizi gozardi etmis.dansimadaki yetkililere sikayetimi ilettigimde;
bu bizim sorunumuz degil musteri oyle yerlestiriyor arabayi diyebiliyor!
zaten gorevli o arabalari yerlesitirirken de icindekileri temizlemeden siraya koyuyordu ama o zaman biz temiz arabayi secip alabiliyorduk.simdi bu imkan kalmadi.eger bir arabada kirli bir parca gorursem kendim alamyacagim ve danismadaki gorevliden onlari almasini isteyecegim.
ayrica marketiniz cok mu az kazaniyor da iki adet araba toplayiciya verdigi maasi cok gordu.bu uygulamayi tam bir nankorluk ve degerbilmezlik olarak goruyorum.
Sadece kirli değil tekerlekleri çalışmayan bozuk ve arızalı arabaları da kullanımda tutmaktan çekinmiyorsunuz.
-Urunleriniz gerektigi sekilde yenilenmiyor ve bazi urunler gunlerce yerine konulmuyor.
-Park yerinizi musterilerinize degil belediye ve zabitalara kullandirmakta da sakinca gormuyor musterilerinize saygisizlik yapiyorsunuz.Belediye kendine ait koskoca belediye binasini otoparksiz insaa ederek yaptigi kanunsuzlugu insanlarin gozuonunde sergileyip utanmazken bir de vatandasin gunluk hayatini zorlastiriyor.Bir marketin de bir belediyenin de hizmet etmesi gereken Vatandastir.Birbirleri degildir.

Elif GOKCE



Maltepe belediyesi beyaz masaya gonderdigim mesaj;Bu mesaj asagidaki yazismalara istinaden gonderilmistir.
http://venusunlezzetleri.blogspot.com/2007/03/maltepe-belediyesinin-carrefour-ile_01.html
http://venusunlezzetleri.blogspot.com/2007/03/maltepe-belediyesinin-carrefour-ile.html


Sayin beyaz masa yetkilisi,

1 mart 2007 tarihinde bana verdiginiz yanitin uzerinden tam olarak 7 ay 7 gun gecmistir.
hala neden se gecici diye nitelendirdiginiz cozum uygulanmaya devam etmektedir.

vatandasin park yerine neden park ediyor ve vatandasi zorluyorsunuz.
Gun icinde otoparkta her yer tika basa dolu ve ramazanda da vatandasa eziyet ediyorsunuz.bu dolulukta sizin ve zabitanin araclarinin payini da gormezden gelmek mumkun degildir.

Belediyeler vatandasa hizmet etmek icin vardir.bunu unutmayin ve vatandasa nankorluk etmeyin.

Elif GOKCE

Cumartesi, Temmuz 28, 2007

23 nisan tarihli yazımdan bir bölümü burada tekrar yayınlıyorum.Benim yaptığım bu şeyleri daha fazla insan yaparsa etkili oluruz sanırım.

Birey olarak yapabildiğimiz şeyler şu anda sadece mitinglere katılmak,blogumuzda yazmak ya da günlük hayatımızda bazen sözle bazen yazıyla gereken yerlerde fikir beyan etmekten öteye geçemiyor.Uzun zamandır bunlara başka birşeyi daha eklemiş bulunuyorum.Kendi karmamı temiz tutmak ,ülkeme ve Atatürk'ün izinde bir birey olmaya saygımı korumak amacıyla yapmakta olduğum birşey bu.
Mevcut iktidarla kol kola gezen,bu iktidara yakın olmaktan kazanç sağlamayı görev edinmiş ,savunuduğu eylem ve düşüncelerin ülkesine zarar verdiğini bile bile küreselcilik,ABD ,AB tarafında saf tutmayı tercih eden firmaların ,medyanın ve bireylerin ürünlerini satın almıyor,TV lerini izlemiyor,yazdıklarını okumuyorum.
Örneğin;Ülker'in hiçbir ürününü satın almıyorum,onların ürünlerini -colaturka,içim ayran- satan restoranlara gitmiyorum,zaten yıllardır coca cola,turkuaz içmiyorum,Doğan yayınevinde çıkan kitapları satın almıyor,D&R dan alışveriş etmiyor,KanalD,Kanal7,Samanyolu vb... kanalların haberlerini izlemiyorum.Hatta daha ileri gidiyor bu kanallardaki programlara sponsorluk yapan,reklam veren firmalardan alışveriş etmekten de mümkün olduğunca uzak duruyorum.
Kanaltürk'e,Art'ye,Skyturk'e kim reklam vermiş dikkatle takip ediyorum.Eğer mümkünse onlardan alışveriş edebilmek için aklımda tutuyorum.Faruk Saraç'ın Sarı Zeybek koleksiyonu gibi,Zeki Başeskioğlu'nun Güneşi Özledik'i gibi cesur çalışmalar ve tavırlar bekliyorum Türk firmalarından . Ayrıca Atatürkçü firmalar hangileridir,mevcut iktidarın tavırlarını kim onaylamıyor kimliklerini açıkça ilan etsinler ki onları rahatça bilelim, tercih edelim istiyorum.
Ve çok üzülüyorum.14 nisan mitingi sırasında ve sonrasında hiçbir firmanın,dükkanın camlarına bayrak asmamasından,Atatürkçü olduğunu ve mevcut iktidarın tavrını onaylamadığını ilan eden bir marka göremiyor olmaktan ,TUSIAD 'ın Tayyip Erdoğan'a cumhurbaşkanlığı konusunda takındığı tavırdan dolayı çok üzülüyorum.
Onları ayakta tutanların ,ürünlerini satın alanların, iktidar partisi değil ,vatandaş olduğunu ancak bu şekilde hatırlatabileceğimizi buradan herkese hatırlatmak istiyorum.

23 nisan hepimize kutlu olsun.23 nisan'ın Türk milletinin bağımsızlığını ilan etmesinin yıldönümü olduğunu unutmayalım.23 nisan'da yapılan konuşmanın hepimizin içini yeniden coşkuyla doldurması için aşağıdaki satırları bir kez daha okuyalım.

http://www.tbmm.gov.tr/tarihce/kb5.htm
23 Nisan 1920 Cuma sabahı erken saatlerde, Ankara'da bulunan herkes Meclis Binası çevresinde toplandı.Halk, kendi kaderine sahip çıkmanın coşkusu içindeydi. Hacı Bayram Camii'nde kılınan öğle namazından sonra, Meclis binası girişinde gözleri yaşartan muhteşem bir tören yapıldı. Saat 13.45'de, Ankara'ya gelebilen 115 milletvekili Meclis salonunda toplandı.
Parlamento geleneklerine göre, en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey (1845), Başkanlık kürsüsüne çıktı ve aşağıdaki konuşmayı yaparak Meclis'in ilk toplantısını açtı.
Burada Bulunan Saygıdeğer İnsanlar, Istanbul'un geçici kaydiyle yabancı kuvvetler tarafından işgal olunduğu ve bütün temelleri ile halifelik makamının ve hükümet merkezinin bağımsızlığının yok edildiği hepimizce bilinmektedir. Bu duruma baş eğmek, milletimizin, teklif olunan yabancı köleliğini kabul etmesi demektir. Ancak tam bağımsızlık ile yaşamak için kesin olarak kararlı bulunan ve ezelden beri hür ve başına buyruk yaşamış olan milletimiz, kölelik durumunu son derece ve kesinlikle reddetmiş ve hemen vekillerini toplamaya başlıyarak Yüksek Meclisimizi meydana getirmiştir. Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisi'ni açıyorum. Bu açış konuşmasında, millî egemenliğe dayalı yeni Türk parlamentosunun adı da "Büyük Millet Meclisi" olarak konulmuştu. Bu ad herkesçe benimsedi. Daha sonra Atatürk'ün tüm konuşmalarında yer aldığı şekliyle ve ilk kez 8 Şubat 1921 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesinde de yazılı olarak, "Türkiye Büyük Millet Meclisi" (TBMM) adı kalıcılık kazandı. TBMM, 24 Nisan 1920 günü yaptığı ikinci toplantısında Mustafa Kemal Paşa'yı (Atatürk), başkanlığa seçti. Mustafa Kemal Paşa, kendi öncülüğünde kurulan TBMM'nin başkanlığını Cumhurbaşkanı seçildiği gün olan 29 Ekim 1923 tarihine kadar sürdürdü. TBMM, açılışından iki gün sonra, sadece yasama değil, yürütme gücüne de sahip olacak hukukî ve siyasî yapısını düzenleme çalışmalarına başladı. Bu düzenlemeler, TBMM'nin tam bir güçler birliği ilkesini benimsediğini göstermişti.

Pazar, Haziran 10, 2007

Manipülatif ve bezdiren bir mekan;pinhan






Yaklaşık 1 yıl önce ve Küçükyalı sahilyolunda nikah salonunun hemen yanında açılan bir restoran-cafe pinhan.Açıldığından beri bir gidip görelim demiş ama düne kadar gitmemiştik.

5 katlı bu büyük restoran oldukça süslü döşenmiş ve zengin menüsü vardı.Ancak gelen yemeklerin kalitesi hayalkırıklığı yarattı bizde.Kuzu bonfile,fener balığı kavurma ve 4.5 yaşındaki kızım için urfa kebabı sipariş ettik.Ortaya da bir salata istedik.Menüde salata 5 ytl idi ve sayfanın üst kısmında kuver 2 ytl yazıyordu.

Urfa kebabı resmen hindi eti ile hazırlanmıştı ,içinde kırmızı et ya eser miktarda ya da hiç yoktu.Oysa menüde bununla ilgili bir açıklama bulunmuyordu.Biz de doğal olarak kebabın kırmızı etten yapılmış olduğunu varsaymıştık :)Bizim yemeklerimiz ise vasat olarak niteleyebileceğimiz bir kalitede idi.

Hesap geldi.Kuver 2 ytl değil 6 ytl yazılmıştı.Çünkü kişi başı 2 ytl alınmıştı.Ve buna 4,5 yaşındaki kızım da dahildi :)Ortaya istediğimiz salata ise kuşkuya yer bırakmayacak şekilde 1 kişilik demiş olmamıza karşın duble fiyatlandırılmış ve 10 ytl yazılmıştı.

Böylece yemeklerimize eklenen kuver ve salata sürprizi ile birlikte yükselen tuhaf faturayı ödeyip akşamımızı kendimizi kandırılmış hissederek sonlandırdık ve çıkışta gördük ki hayalkırıklığımız daha bitmemiş.
Çıkıştaki kapının önüne geldik ,otomatik olduğunu varsaydığımız kapı nedense açılmamşıtı.O sırada kızım arka taraftaki oyun parkına bakacağım deyince kapıdan uzaklaştık ve ona yöneldik.Kapıya tekrar döndüğümüzde 5 yaşlarındaki bir erkek çocuğunun kapıyı yana doğru iterek yavaş yavaş açtığını gördük.Aaa kapı otomatik değilmiş derken ,nasıl olur ki diye bakarken kapı birden hızlıca yana doğru açıldı ve zavallı küçük çocuğun kolu araya sıkıştı.Biz dehşet içinde donup kaldık, eşim hızla kapıyı tuttu ve hafifçe aralayarak çocuğun kolunu sıkıştığı yerden çıkardı.O sırada annesi babası koşarak geldiler ve çocuğa buz verin buz verin diye garsonlara doğru yöneldiler.Çocuk avaz avaz ağlarken tek bir görevli bile kapıya gelip konuyla ilgilenmedi.Anne babanın arkadaşı olan bir çift merakla geldi onlara durumu açıkladık ve mekandaki hatalı ve çalışmayan kapının sorumlu olduğunu mutlaka mekanı şikayet etmeleri gerektiğini söyledik.
Gecemiz böylece iyice bir moral bozukluğu ile tamamlanmış oldu.

Bu arada bu mekan nikah salonunun girişindeki otoparkı da istila etmiş durumda ve nikah salonuna gelen araçlara diyorlar ki burasi pinhan'a ait lütfen 100 metre ileriye parkedin.
Ama 100 metre ileride başka bir parkyeri mi var,yola mı parkedeceğiz ne yapacağız biz soruları eşliğinde insanlar şaşırmış bir şekilde geri dönüyorlar.Bu nedenle birçok nikah misafirinin nikahı kaçırdığına eminim.
Sonuç olarak pinhan,maltepe belediyesi'nin vatandaşına yaptığı eziyetlere eklenen yeni bir mekandır.Gitmeden önce iki kere düşünün.

Pazartesi, Mayıs 21, 2007

Yeni blog

Deneysel bir çalışma nedeniyle yeni bir yemek blogu açmış bulunuyorum.
lütfen yeni tarifler için Venüs lezzeti adlı blogumu ziyaret ediniz.

Selamlar ve sevgiler,
Elif

Pazar, Mayıs 20, 2007

Yerfıstıklı Kurabiye


Kurabiye etkinliği için hazırladığım yerfıstıklı kurabiyler sunduğum herkes tarafından çok sevildi.Görüntüsü itibarıyle çok renkli ve süslü olmasa da lezzeti çok güzel,ilk denemenizde bile çok beğenildiği için mutfağınızdaki klasikler arasına girebilir.

Yerfıstıklı Kurabiye



Malzemeler;

8 yemek kaşığı tereyağı
3/4 cup yerfıstığı ezmesi
1/2 cup şeker
1/2 cup kahverengi şeker
1 yumurta
1 çaykaşığı vanilya
1 cup un
1 çaykaşığı karbonat
1/3 çaykaşığı ile tuz

- Tereyağı ve şekeri krema kıvamına gelene kadar iyice çırpın.
- Fıstık ezmesini ekleyin ,karıştırın.
- Yumurtayı ekleyin iyice çırpıp karıştırın.
- Un,vanilya,tuz ve karbonatı bir kabın içine eleyin ve karıştırın.
- Sıvı karışımı ekleyip yoğurma aparatı ile karıştırın.Hamur biraz yumuşak ve sıvı gibi görünebilir ama bu normaldir.
- Hamuru buzdolabına kaldırın en az 30 dk bekletin.
- Fırınınızı 180 C ye ayarlayın.
- Hamurdan birer tatlı kaşığı kadar alıp yuvarlayın,yağlanmış fırın tepsisine sırayla ve aralarında 2 cm kadar boşluk kalacak şekilde yerleştirin.
- Bir çatal alıp her bir hamurun üzerine bir dik bir de yatay olarak bastırarak dekoratif bir görünüm verin.
- Fırının ısısını -turbo ise -150 C ye düşürün ve kurabiyelerinizi 15-19 dakika pişirin.
-Kurabiyelerinizi fırından çıkarın ve ılık olarak servis yapın.
- Başka bir seçenek ise ;Kurabiyelerinizi sıcakken pudra şekerine bulayıp sonra servis yapabilirsiniz.

Cumartesi, Mayıs 12, 2007

Kızarmış sebze rulosu ve sebzeli sandviç



Uzun zamandır yeni tarif yayınlamıyordum çünkü yemek pişirme saatlerim genellikle akşam saatleri oluyor ve kameramla çektiğim fotoğraflar güneş battıktan sonra ışık yetersiz olduğu için güzel çıkmıyor.Fotoğraf makinesinde böyle bir sorun yaşamıyorum ama onu da yaklaşık bir ay önce düşürüp ekranını kırdığım için kullanamıyorum.Servisten ne zaman gelecek hala meçhuldeyiz.
Bugün gün ışığında yemek pişirdiğim için hemen fotoğrafladım ama sandviçi hazırlayana kadar yine güneş batışına yaklaştığımız için o biraz karanlık çıktı.

Kızarmış sebze rulosu ve sebzeli sandviç ;
1 adet kabak
1 adet patlıcan
1 adet kırmızı biber
100 gr keçi peyniri
4 adet sarmısak
1 adet domates
1/4 limon suyu
1 küçük kase sıvıyağ

Kızarmış sebzeler için;
-Fırını ızgara veya turbo ayarına getirip 180 C ye ısıtın.
-Kabak ve patlıcanı 1/2 cm kalınlığında uzunlamasına dilimleyin.
-Biberi her iki ucundan keserek temizleyin ve ikiye bölün.
-Tüm sebzeleri kasenin içindeki sıvıyağa sırayla batırarak her yanını yağlayıp fırın tepsisine dizin.
-Sebzelerin üzerini deniz tuzu ile tatlandırın.
-Fırında her iki tarafını da 15 er dakika pişirin.

Rulolar için;
-50 gr peyniri küçük parçalara ayırın.
-2 adet sarmısağı çok küçük dilimleyin.
-Bir adet kızarmış kabağı bir tabağın içine alın
-Uç kısmına peynirli karışımı yerleştirin
-Bir dilim kızarmış biberi üzerine yerleştirin
-Kabağı rulo yapacak şekilde sarıp servis tabağına aktarın.
-Tüm kabak dilimlerini bu şekilde hazırladıktan sonra her bir rulonun üzerine çok az limon suyu ekleyin.


Sebzeli sandviç için;
-Ekmeği ortadan ikiye kesin.
-Patlıcan dilimlerini ve biberleri sırayla yerleştirin.
-Üzerine 2 adet sarmısağı küçük dilimler halinde doğrayıp serpiştirin.
-Domatesi dilimleyip sarmısakların üzerine yerleştirin biraz tuz ekleyin.
-İnce dilimler halinde keçi peynirini hazırlayıp domateslerin üzerine düzgünce sıralayın.
-Tüm malzemelerin üzerine çok az limon suyu ,bir çay kaşığı nar ekşisi ve biberli zeytinyağ ile lezzetlendirin.

Pazartesi, Nisan 23, 2007

14 nisan mitingi ve sonrasında yaşananlar


14 nisan 'da Ankara'da yapılan mitingle ilgili düşüncelerini yayınlayan bu mitingi destekleyen bloglara son günlerde bir 'anonim' yazar akını başladı.Nerede bir miting yazısı görseler hemen oraya bu eylemi küçümseyen ,işe yaramayacağını ima eden yorumlar bırakıyorlar.Kimdir,nedir belli değil adı üzerinde işte 'Anonim'.
Bu kişilerin anonim kalmasını son derece normal karşılıyorum çünkü bireysellik ve birey olma kavramı ile tanışmadıkları için kimliklerini açıklamak gereği de cesareti de onların uzağında kalıyor.
Bir de hukuka aykırı ,anayolları miting alanı gibi kullanan afişleri var.Kimse sesini çıkarmıyor bu afişlere nedense,birkaç şikayet mesajı gönderdim belediyeye yanıt bile vermediler,savcılar ise öyle bakıyorlar ve hiçbirşey yapmıyorlar.Oysa siyasi içeriği olan bu afişlerin yayınlanması yasal değil.ADD ve medya neden bu afişlerin indirilmesi için mücadele vermiyor buradan sormak istiyorum?Hergün o afişlerin bulunduğu caddelerden geçmek beni çok incitiyor ve rahatsız ediyor.
Herneyse, miting sonrası yaşananlardan sonra birkaç düşüncemi burada paylaşmak istiyorum.Birey olarak yapabildiğimiz şeyler şu anda sadece mitinglere katılmak,blogumuzda yazmak ya da günlük hayatımızda bazen sözle bazen yazıyla gereken yerlerde fikir beyan etmekten öteye geçemiyor.Uzun zamandır bunlara başka birşeyi daha eklemiş bulunuyorum.Kendi karmamı temiz tutmak ,ülkeme ve Atatürk'ün izinde bir birey olmaya saygımı korumak amacıyla yapmakta olduğum birşey bu.
Mevcut iktidarla kol kola gezen,bu iktidara yakın olmaktan kazanç sağlamayı görev edinmiş ,savunuduğu eylem ve düşüncelerin ülkesine zarar verdiğini bile bile küreselcilik,ABD ,AB tarafında saf tutmayı tercih eden firmaların ,medyanın ve bireylerin ürünlerini satın almıyor,TV lerini izlemiyor,yazdıklarını okumuyorum.
Örneğin;Ülker'in hiçbir ürününü satın almıyorum,onların ürünlerini -colaturka,içim ayran- satan restoranlara gitmiyorum,zaten yıllardır coca cola,turkuaz içmiyorum,Doğan yayınevinde çıkan kitapları satın almıyor,D&R dan alışveriş etmiyor,KanalD,Kanal7,Samanyolu vb... kanalların haberlerini izlemiyorum.Hatta daha ileri gidiyor bu kanallardaki programlara sponsorluk yapan,reklam veren firmalardan alışveriş etmekten de mümkün olduğunca uzak duruyorum.
Kanaltürk'e,Art'ye,Skyturk'e kim reklam vermiş dikkatle takip ediyorum.Eğer mümkünse onlardan alışveriş edebilmek için aklımda tutuyorum.Faruk Saraç'ın Sarı Zeybek koleksiyonu gibi,Zeki Başeskioğlu'nun Güneşi Özledik'i gibi cesur çalışmalar ve tavırlar bekliyorum Türk firmalarından . Ayrıca Atatürkçü firmalar hangileridir,mevcut iktidarın tavırlarını kim onaylamıyor kimliklerini açıkça ilan etsinler ki onları rahatça bilelim, tercih edelim istiyorum.
Ve çok üzülüyorum.14 nisan mitingi sırasında ve sonrasında hiçbir firmanın,dükkanın camlarına bayrak asmamasından,Atatürkçü olduğunu ve mevcut iktidarın tavrını onaylamadığını ilan eden bir marka göremiyor olmaktan ,TUSIAD 'ın Tayyip Erdoğan'a cumhurbaşkanlığı konusunda takındığı tavırdan dolayı çok üzülüyorum.
Onları ayakta tutanların ,ürünlerini satın alanların, iktidar partisi değil ,vatandaş olduğunu ancak bu şekilde hatırlatabileceğimizi buradan herkese hatırlatmak istiyorum.

23 nisan hepimize kutlu olsun.23 nisan'ın Türk milletinin bağımsızlığını ilan etmesinin yıldönümü olduğunu unutmayalım.23 nisan'da yapılan konuşmanın hepimizin içini yeniden coşkuyla doldurması için aşağıdaki satırları bir kez daha okuyalım.

http://www.tbmm.gov.tr/tarihce/kb5.htm
23 Nisan 1920 Cuma sabahı erken saatlerde, Ankara'da bulunan herkes Meclis Binası çevresinde toplandı.Halk, kendi kaderine sahip çıkmanın coşkusu içindeydi. Hacı Bayram Camii'nde kılınan öğle namazından sonra, Meclis binası girişinde gözleri yaşartan muhteşem bir tören yapıldı. Saat 13.45'de, Ankara'ya gelebilen 115 milletvekili Meclis salonunda toplandı.
Parlamento geleneklerine göre, en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey (1845), Başkanlık kürsüsüne çıktı ve aşağıdaki konuşmayı yaparak Meclis'in ilk toplantısını açtı.
Burada Bulunan Saygıdeğer İnsanlar, Istanbul'un geçici kaydiyle yabancı kuvvetler tarafından işgal olunduğu ve bütün temelleri ile halifelik makamının ve hükümet merkezinin bağımsızlığının yok edildiği hepimizce bilinmektedir. Bu duruma baş eğmek, milletimizin, teklif olunan yabancı köleliğini kabul etmesi demektir. Ancak tam bağımsızlık ile yaşamak için kesin olarak kararlı bulunan ve ezelden beri hür ve başına buyruk yaşamış olan milletimiz, kölelik durumunu son derece ve kesinlikle reddetmiş ve hemen vekillerini toplamaya başlıyarak Yüksek Meclisimizi meydana getirmiştir. Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisi'ni açıyorum. Bu açış konuşmasında, millî egemenliğe dayalı yeni Türk parlamentosunun adı da "Büyük Millet Meclisi" olarak konulmuştu. Bu ad herkesçe benimsedi. Daha sonra Atatürk'ün tüm konuşmalarında yer aldığı şekliyle ve ilk kez 8 Şubat 1921 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesinde de yazılı olarak, "Türkiye Büyük Millet Meclisi" (TBMM) adı kalıcılık kazandı. TBMM, 24 Nisan 1920 günü yaptığı ikinci toplantısında Mustafa Kemal Paşa'yı (Atatürk), başkanlığa seçti. Mustafa Kemal Paşa, kendi öncülüğünde kurulan TBMM'nin başkanlığını Cumhurbaşkanı seçildiği gün olan 29 Ekim 1923 tarihine kadar sürdürdü. TBMM, açılışından iki gün sonra, sadece yasama değil, yürütme gücüne de sahip olacak hukukî ve siyasî yapısını düzenleme çalışmalarına başladı. Bu düzenlemeler, TBMM'nin tam bir güçler birliği ilkesini benimsediğini göstermişti.

Salı, Nisan 17, 2007

Tüketiciye niteliksiz ve kalitesiz mal satanları kınıyorum

Geçtiğimiz Ekim ayında Coccolat Kızıltoprak'a gitmiştik.Hayvan şekilli kurabiye kalıpları, yuvarlak çeşitli boylardaki kalıpları ve minik kek kalıplarından görünce birkaç çeşidinden aldık .Hatta atları sevdiği için kızıma bir de at şekillisinden almıştım.
Sonra eve geldiğimde yıkayıp temizlemek istedim ertesi gün kullanacağımı düşünmüştüm.Ama ertesi gün bulaşık makinesini açtığımda istisnasız bütün kalıpların tüm kıvrımlarının kahverengi pas ile kaplandığını gördüm.Sonra kağıt havluyla daha sonra mutfak havlusuyla ve bilimum başka temzilik maddeleri ve minik fırçalarla temizlemeye çalıştım ama kar etmedi.Hepsi pas içindeydi.Paslanmaz çelikten yapılması gereken kalıpların hepsi de tenekeden ya da paslanabilir başka birşeyden yapılmıştı :( Ve kendimi gerçekten kandırılmış hissettim.
Bir kez bile hiçbirini kullanamadım ama haksızlığa uğradığım ,kandırıldığımı hissettiğim için de uzun zamandır içimde kaldı.Böylesine kalitesiz ve niteliksiz bir malzemeyi hangi nedenle para karşılığında satmaya tenezzül etmişler anlamak mümkün değil.Bedavaya bile verse insan vermeye utanır.Ayrıca son derece sağlıksız ve riskli.
Aslında buraya bu konuyu yazmayacaktım.Ama kendilerine konuyla ilgili şikayetimi içeren bir email göndermeme karşın bırakın özür dilemeyi yanıt bile vermediklerinden bloga da yazmaya karar verdim.
Buradan istemedğim şeyler etiketli yazılarıma ekliyor ve bu konuyu kapatıyorum.

Bir baharat ;limon otu

Taze baharatları marketlerde bulmaya başladığımız için çok memnunum .Hatta bazen yeni bir baharatla bile karşılaşıyorum.Limon otu da onlardan biri oldu.
Limon otu adı gibi limonlu bir tada sahip.Yemeklerinizde rahatlıkla kullanabilirsiniz özellikle limon ya da limon kabuğu içeren tariflerle çok güzel uyum sağlayabilir.Çiğ olarak yenilebilecek bir niteliği de var bu nedenle salatalarda yeralabilir.Ben bugün pişirdiğim makarna sosunun için ekledim çok güzel oldu.

Pazar, Nisan 15, 2007

Coşkulu bir Cumhuriyet mitingi yaşandı.14 nisan'da bir bütün olarak tüm kalbimizle,ruhumuzla ve aklımızla Ankara'daydık.




14 nisan hakkındaki haberlere ne yazık ki her yerden ulaşamıyorsunuz.Çünkü haber kaynaklarının birçoğu ya korkak,ya satılık ya da bastırılmış durumda.Bu nedenle bazı haber linklerini buraya ekliyorum.

http://www.skyturk.tv/news.jsp?c=1&newsId=64476

http://www.kanalturk.com.tr/haber.php?haber_id=13975

http://www.kanalturk.com.tr/haber.php?haber_id=13954

http://www.kanalturk.com.tr/13976/anıtkabir

Perşembe, Nisan 12, 2007

Kısır



Bugüne kadar birçok farklı kısır tarifi ile karşılaştım.Tadına baktıklarım arasında en çok beğendiğim kısırı, bankada çalışırken yemiştim.Çaycılık yapan Sakine hanımın bize öğle tatilinde hazırladığı bir kısırdı .Aslında tarifini sormuştum ama şimdi hiç hatırlamıyorum.Aklımda kalmamasının nedeni sanırım yemek pişirmekle o zaman pek ilgilenmiyor oluşum.Ancak hatırladığım tek şey esmer bulgur kullandığı ve nar ekşisiyle limonu bir arada kullandığıydı.Sağolsun hem çok becerikliydi hem de çok severek yapıyordu ki o kadar lezzetli oluyordu.Ellerine sağlık diyorum her ne kadar burada ondan bahsettiğimi okumuyor olsa da.
Bir süre önce Sahrap Soysal'ın bir kısır tarifini buldum ve denemeye karar verdim.Temel olarak tarifteki tek bir ilkeyi aldım geri kalan kısmını ise Sakine hanım'dan hatırladığım kısırı gözümün önüne getirmeye çalışarak kendim geliştirdim.Sonuç mükemmel oldu.
Lezzeti değiştiren ve mükemmelleştiren ilke ise şu;
Kurusoğanı ve salçayı önceden zeytinyağında kavurmak.

Kısır
Mazlemeler;
1 su bardağı ince bulgur
1 çorba kaşığı salça
1 adet kuru soğan -tercihen kırmızı soğan-
8 adet taze soğan
1/3 demet maydanoz
Çok az dereotu
3 adet taze biber
1 adet limon
1/2 çay bardağı nar ekşisi
zeytinyağı
3 adet salatalık
tuz
pul biber
8 adet minik kurutulmuş biber

-Soğanı piyazlık doğrayın.
-Taze biberleri doğrayın.
-Bir tencerede zeytinyağını ısıtın.
-Soğanı ve biberleri ekleyip kavurun.
-Salçayı ekleyin.Karıştırın.
-Bulguru soğuk suyla yıkayıp süzün.Tencereye ekleyin.Karıştırın.Tuzunu ekleyin.
-Üzerine limon suyunun yarısını,nar ekşisini ,kurutulmuş biberleri,pul biberi ve 1 su bardağı kadar kaynar suyu ekleyin.Karıştırın.Kapağını kapatın.
-Çok kısık ateşte bulgur yumuşayıp suyunu çekene kadar pişirin.
-Salatalıkları yarım daire şeklinde kabuğunu soymadan doğrayın.
-Taze soğan,maydanoz,dereotunu ince ince doğrayın.
-Bir salata kasesine tüm yeşillikleri ekleyin.
-Pişirdiğiniz bulgurlu karışımı üzerine kaşıkla yavaş yavaş ekleyin.
-Tuz,zeytinyağı,limon suyunun kalan kısmını damak tadınıza göre ayarlayıp ekleyin.
-İyice karıştırıp servis yapın.

Kısır ve diğer salataların en önemli noktasından biri bence tuz,yağ,limon dengesini iyi ayaralayabilmekten geçiyor.Herhangi biri fazla ya da eksik olduğunda lezzeti hiç tahmin edemeyeceğiniz kadar çok değişiyor.

Yakut Tatlısı



Bu tatlının hazırlaması çok kolay lezzeti ise oldukça tatmin edici.Servis yapmadan bir gece önce hazırlayıp buzdolabında bekletirseniz tadı daha yerine oturuyor bu nedenle pişirdikten sonra hemen yerseniz beğenmeyebilirsiniz.
Pratik,fazla vakit almayan ve aynı zamanda lezzetli bir tatlı arayışımın sonucu oluşturduğum kişisel bir tariftir.

Yakut tatlısı

Malzemeler;
3 su bardağı un
2 adet yumurta
6 yemek kaşığı irmik
1 su bardağı şeker
50 gr tereyağ
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
1 su bardağı ceviziçi

Şerbeti ;
500 gr şeker
1/2 litre su
1/3 limon

-Karıştırma kabının içinde yumurtayı ve şekeri iyice çırpın.
-Tereyağını ekleyin krema kıvamına gelinceye kadar karıştırın.
-İrmik,kabartma tozu ve 2 su bardağı unu ekleyin karıştırın.
-Üçüncü su bardağı unu yavaş yavaş ekleyin ve karışım sürülebilir kıvama gelince un eklemeye son verin.Çünkü hepsini eklemeniz gerekmeyebilir.
-Yağlanmış fırın kabına karışımın yarısını elinizle veya bir kaşıkla yarım cm kalınlığında döşeyin.Elinizi veya kaşığınızı yağa batırırsanız bu işlemi daha kolay yapabilirsiniz.
-Eğer bu işlem size zor gibi göründüyse direkt kalıba dökerek yaymak için hamurunuzu un ekleme aşamasında biraz daha likit bırakabilirsiniz ama asla kek hamuru kadar sıvı olmamalı.
-Ceviz içini robot veya havan ile iri parçalar haline getirin.
-Karışımın üzerini cevizle kaplayın.
-Hamurun kalan kısmını üzerine kapatın.
-180 C fırında 30-40 dk pişirin.

Kekiniz fırında pişerken şerbeti hazırlayabilirsiniz.
Şerbeti;
-Suyu ve şekeri çelik bir tencerede karıştırın ve ocakta kaynamaya bırakın.
-15 dk sonra 1/3 limonun suyunu içine sıkın ve kabuğunu da içine atın.
-10 dk kadar sonra kabuğu içinden çıkarın ve çok kısık ateşte şerbeti sıcak şekilde tutun.
-Fırından çıkardığınız keki küçük kareler oluşturacak şekilde hemen dilimleyin.
-Üzerine çok sıcak durumdaki şerbeti dökün.
-Sıcak fırının içine tekrar kabınızı koyup ısıyı 100 C ye düşürün.
-15 dk sonra fırını tamamen kapatın ve soğuyana kadar tatlınızı orada bırakın.
-Tamamen soğduktan sonra buzdolabında saklayın.
-En az 3 saat bekletip sonra servis yapın.








Acılı lezzetler



Acılı kıymalı spagetti


Acılı lezzetler tariflerime bir başka makarna çeşidini ekliyorum.Yeniden tarif vermeye gerek görmüyorum çünkü daha önceki tonbalıklı makarnam ile aynı tarife sahip.Sadece bunda tonbalığı yerine kıyma koyuyorsunuz ve bu kez zeytin eklemiyorsunuz .Olay bundan ibaret.Acı seviyorsanız ve bu iki tarifimden herhangi birini hala denemediyseniz çok şey kaçırdınız demektir benden söylemesi.











Kırmızı Muz


Markette görünce merak edip aldık ,görüntüsü hoş ama lezzeti konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim.Diğer muzlara göre biraz daha ekşimsi bir tadı var ve hiç aromatik değil.Bu nedenle benim gözümde meyve tabağını zengin gösterecek bir unsur olmaktan öteye geçemedi :)

Pazartesi, Nisan 09, 2007

Pazartesi, Nisan 02, 2007

5 yıldızlı bir şef gibi


Dünyanın 1 numaralı ve ünlü şeflerin kullandigi mutfak eşyaları artık Türkiye'de.


Ürün fotoğrafları ve ayrıntılı bilgi için;






StaubPaul Bocuse,Dominique Tougne gibi ünlü seflerin tercihi olan Staub mutfak esyalari artik Gourmet Mutfakta.Dökme demirden yapilan ve orjinal Fransiz olan Staub estetik açidan kusursuz ,kalite açisindan 1.sinif olan bir prestij markasi.


Perşembe, Mart 29, 2007

Acı Sos

Acılı lezzetler başlıklı tarifler dizime bir sos ile devam etmek istiyorum.Bu sosun kıvamı çok koyu, sürülebilecek kadar yoğun.Dayanıklı olması ve beklerken kurumaması için üzerine zeytinyağı ekledim.Bir seferde yapıp hemen bitirecekseniz yağ ilave etmenize gerek kalmayacaktır.
Malzemeler;

30 adet çok acı biber
15 adet küçük domates
15 adet sarmısak
tuz

-Tüm malzemeleri birlikte robotta çekin.
-Fırın kabına boşaltın.
-190 C lik fırında 45 dk kadar pişirin.
-Cam kavanoz ya da kaseye boşaltın üzerine çok az zeytinyağı ekleyip karıştırın.

Kahveli ve çikolatalı kek


Bu tarifin kaynağı Pelin'in Mutfağından sevgili arkadaşımız Pelin.Gerçekten çok güzel bir tarif .Küçük bir kek kalıbı kullandığım için malzemeleri biraz azaltarak kullandım ama kahve tadını sevdiğim için kahve miktarını aynı tuttum.İçerikte yaptığım sadece iki değişiklik var.İlki kekin içine damla çikolatalar eklemek ,ikincisi ise üzerini farklı bir sosla kaplamak oldu.
Kek hamurunun tarifine yukarıda verdiğim linkten ulaşabilirsiniz ben sadece kullandığım miktardaki mazlemeleri yazacağım.

Malzemeler;
2 yumurta
2 çorba kaşığı tereyağ
2 çorba kaşığı sıvıyağ
1 1/4 su bardağı şeker
2/3 su bardağı ılık su
2 çorba kaşığı nescafe
2 çorba kaşığı damla çikolata
1 1/2 su bardağı un
1/2 paket kabartma tozu



Çikolata sosu;
150 gr siyah çikolata
150 gr krema

Çikolata ve kremayı çok kısık ateşte çikolata eriyene kadar ısıtıyor ve çırpma teli ile karıştırıyorsunuz.Sosu dökerken kekin ılık, sosun sıcak ve likit durumda olmasına dikkat edin.

Çarşamba, Mart 28, 2007

Börek içi için deneysel bir çalışma


Genel olarak tüm böreklerde kullanılabilecek bir iç hazırladım.Bugün itibariyle ilk denememi yufkayla yaptım.Ama milföy veya elde açılmış börek hamuruyla da rahatlıkla kullanılabilir.Önceden pişirildiği için garnitür veya makarna sosu için bir seçenek olabilir.Ancak bu şekilde değerlendirecekseniz çırpılmış 1 adet yumurta ile içeriğini biraz zenginleştirmenizde fayda olabilir bu durumda salamları doğrayarak içine en son eklemeniz daha uygun olacaktır.

Pırasalı börek içi;
3 adet pırasa
1 adet soğan
1 adet havuç
2 yemek kaşığı krema
5 dilim salam
tuz
sıvıyağ

-Soğanı ince yarım piyazlık doğrayın.
-Pırasayı önce boyuna bir şekilde 2 ye sonra her bir yarım parçayı tekrar boyuna ikiye kesin.
-1 cm lik parçalar halinde pırasaları doğrayın.
-Havucu rendeleyin.
-Bir tencerede 2 yemek kaşığı sıvıyağı ısıtın.Üzerine soğanları ekleyip yumuşayıncaya kadar kavurun.
-Üzerine havucu ve doğranmış pırasaları ekleyin,karıştırarak 5 dk kadar pişirin.
-Kapağını kapatıp kısık ateşte 3 dk daha pişirin.
-Üzerine kremayı ekleyip 3 dk daha pişirdikten sonra ocağı kapatın.
-Ilık duruma gelince kullanabilirsiniz.
-Börekiçinin üzerini salam dilimleri ile kaplıyorsunuz.


Salı, Mart 27, 2007

Jamaika usulü acılı bir tarif


Acılı yemekler konusunda yeni tarifleri her zaman merak ederim.En son izlediğim yemek programında böyle bir tarifle karşılaşınca hemen denemeye karar verdim.
Bu bir jamaika yemeği ve fena da değil ama bir daha yaparmıyım pek emin değilim.Deneysel çalışmalar yapmak istiyorsanız size bir seçenek olabilir.Acılı olması mutlaka gereklidir diyebileceğim bir tarif olduğunu düşünmüyorum .Bu nedenle acı eklemeseniz de tadından çok şey kaybetmeyecektir.Tarifte kodbalığı diyordu ama ben mezgit kullandım.


Jamaica usulü Kodbalıklı hamurlu kızartma

1 cup un
2 çay kaşığı sarmısak tozu
1 çay kaşığı kabartma tozu
tuz
1 adet habanero biberi
1 domates
3 adet taze soğan
1 adet yumurta
250 gr kodbalığı
1/4 cup su
Kızartmak için sıvıyağ

-Domatesi,taze soğanları,biberi ve balıkları küçük küçük doğrayın.
-Yumurtayı iyice çırpın.
-Unu,kabartma tozunu,sarmısak tozunu bir kapta karıştırın.
-Tüm malzemeleri ve tuzu üzerine ekleyin.Karıştırın.
-Suyu ekleyin ve elinizle yoğurup şekil verecek bir kıvamda hamur haline getirin.
-Bu aşamada tarifte yok ama iki çorba kaşığı kadar sıvı yağ eklemenizin hamura şekil vermek ve yoğurmak için yardımcı olabilir.Çünkü şekillendirme aşamasında elimi sıvıyağa batırıp şekil verdiğimde daha kolay şekil aldığını farkettim.Aksi takdirde çok yapışkan oluyor.
-Hamurdan küçük toplar yapıp kızgın yağda kızartıp sıcak olarak servis yapın.



Buharda pişirme sepeti ve alternatif bir kullanım şekli


Dolma pişirirken dolma adedi az olduğunda tencerede sıkı bir şekilde yerleştirmek veya pişerken dağılmalarından endişelenmek beni hep rahatsız ederdi.Bir de dolmaların lezzetinin yemeğin suyuna geçmesi nedeniyle de lezzet kaybına uğradığını düşünürdüm.Bu sefer onalrı farklı bir yöntemle sabitlemeyi denedim ve pişirme sepetinin içine rahatça yerleştirdim.Hem sıkı sıkı dizmek zorunda kalmadım hem de tüm lezzeti içinde kaldı.Ben sonuçtan memnun kaldım belki denemek isteyen olur diye de bloga ekliyorum.İki temel noktaya dikkat etmek gerekiyor.Birincisi,sepetinizin ayaklı olanlardan olması ve tencerenin dibine değmemesi.İkincisi,tencere kapağınızın çok sıkı olması gerekiyor ya da folyo ile tencerenin üzerini kapattıktan sonra kapağı kapatmanız gerekiyor ki pişirme sırasında buhar kaybı olmasın.

Cuma, Mart 23, 2007

Sebzeli pirzola ve etli,nohutlu pilav

lecruset'ten dökme demirden yapılmış ve üzeri emaye kaplanmış yeni bir fırın kabı aldım.Aslında bu bir fırın kabı değil tart tatin kabı.Ama hem ocak üzerinde hem de fırında kullanılabildiği için birçok tarifte değerlendirilebilir.Denemek için sabırsızlandığım için elimdeki malzemelerle bir sebzeli et yemeği pişirdim.İyi ki almışım dedirtecek bir pişirme performansı sergilediğini söyleyebilirim.

Fırında sebzeli pirzola

3 adet patlıcan
8 adet kuzu pirzola (Aslında kuşbaşı kullanılıyor ama evde pirzola olduğu için onu kullandım.)
1 adet soğan
8 adet sarmısak
1 adet taze sarmısak
5 adet sivri biber
10 adet küçük domates
1/2 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı su
tuz
Etler için kullandığınız herhangi bir baharat karışımı (nomu beef kullandım)

-Etlerinizi baharat karışımı ile bir kabın içinde 1 çorba kaşığı sıvıyağ ile karıştırın.
-Patlıcanları kabukları ile birlikte kalın yuvarlak dilimler halinde doğrayın.
-Soğanı piyazlık doğrayın ,sarmısakları soyun.
-Biberleri ikiye veya üçe bölün. Taze sarmısakları biberlerle aynı boyda dilimleyin.
-Domatesleri enine bir şekilde ikiye kesin.Eğer büyük domates kullandıysanız kalın yarım daireler şeklinde doğrayabilirsiniz.
-Fırın kabınızın içine orta kısmına etleri yerleştirin.
-Patlıcanları kalan boşluklara yerleştirin.
-Üzerine soğanları ,biberleri,sarmısakları ve taze sarmısak dilimleri ile örtün.
-En üstüne domatesleri dizin.
-Tuzunu , kalan sıvıyağı ve 1 çaybardağı suyu ekleyin.
-Fırın kabınız kapalklıysa kapağını kapatın.Eğer kapaklı değilse alüminyum folyo ile kapatabilirsiniz.
-190 C lik fırında 50 dk pişirin.

Etli,nohutlu,fıstıklı pilav

1 dilim kuzu boyun
1 su bardağı nohut
1 su bardağı pirinç
2 çorba kaşığı çam fıstığı
1 adet soğan
3 çorba kaşığı sıvıyağ
1 tatlı kaşığı terayağ
tuz

-Eti ve nohutu düdüklü tencerede nohutlar iyice yumuşayıncaya kadar pişirin.Ocağın üzerinde 1,5 su bardağı kadar suyu ile birlikte kısık ateşte sıcak tutun.
-Bir tencerede çam fıstıkları hafif kahverengileşinceye kadar kavurun.
-Üzerine soğanı ekleyip pişirin.
-Eti kemiklerinden ayırıp küçük küçük parçalara ayırın.
-Önceden ıslatıp ,yıkayıp,süzdüğünüz pirinci soğanların üzerine ekleyip 3 dk kadar kavurun.
-Üzerine ocağın üzerindeki sıcak nohutları suyu ile birlikte ekleyin.
-Eti üzerine ekleyin.
-Tuzunu ekleyip bir kez karıştırıp kısık ateşte pişirin.

Çarşamba, Mart 21, 2007

Acılı lezzetler



Acılı tariflere olan tutkumun ortaya çıkardığı bu makarnayı sizlerle paylaşıyorum.Eğer acı biberi,makarnayı ve tonbalığını seviyorsanız mutlaka denemelisiniz.

Ton balıklı acılı makarna
1/2 paket çubuk makarna
1 kutu 160 gr lık ton balığı konservesi
8 adet acı şili biber
1 adet habanero biber
1 adet orta boy kuru soğan
5 adet sarmısak
1 tatlı kaşığı domates salçası
12 adet yeşil zeytin
12 adet siyah zeytin
1/2 limonun suyu
1 çay bardağı su

-Spagetti makarnayı tuzlu suda 8 dk pişirin.
-Soğanı yarım piyazlık doğrayın.Şili biberleri irice dilimleyin.Habaneroyu ve sarmısakları ince ince doğrayın.
-Isıttığınız tavada biber ve soğanları sıvıyağda kavurun.
-Salçayı ve sarmısakları ekleyin.1 dk daha pişirin.
-Üzerine zeytinleri ve limon suyunu ekleyin,karıştırın.30 sn sonra üzerine bir çaybardağı suyu ekleyin.
-10 dk kadar pişirin.Üzerine süzdüğünüz ton balığını ekleyip 5 dk daha pişirin.
-Makarnayı üzerine ekleyin,iyice karıştırın kapağını kapatıp 3 dk sosun iyice nüfus etmesi için çok kısık ateşte pişirmeye devam edin.
-Servis tabağına alın.İsterseniz mayonezle isterseniz benim burada yaptığım gibi yaban turpu sosu ekleyerek servis yapın.

Fırında ananas


Taze meyve ile hazırlanmış sağlıklı ve az kalorili bir tatlı seçeneği.


4 dilim ananas

8 adet yarım ceviz

4 tatlı kaşığı esmer şeker

4 çay kaşığı tereyağ


-Ananasları dilimleyin ve ortasındaki sert kısmı küçük dairesel bir kalıpla çıkarın.Ben elma oyucu ile çıkardım.

-Yağlanmış fırın tepsisine ananas dilimlerini yerleştirin.

-Cevizleri toz haine gelecek şekilde robotta çekin veya benim yaptığım gibi irice çekin.

-Üzerine esmer şekeri ve oda sıcaklığındaki tereyağı ekleyip iyice karıştırın.

-Ananas dilimlerinin üzerine bu karışımı paylaştırın.

-Önceden ısıtılmış fırında üzeri karamelleşinceye kadar yaklaşık 10 dk pişirin.

Pazar, Mart 18, 2007

Elmalı Kek


Alton Brown'dan bir elmalı kek tarifi.Genel anlamda güzel bir kek diyebilirim.Ama orjinal tarifteki yağı,elma ve ceviz miktarını azalttım bu nedenle biraz kuru oldu.Buraya orjinal tarifi yazıyorum.Ayrıca tarifte verilen kek pişirme derecesine dikkat etmediğim ve ilk 20 dk 180 C de pişirdiğim için bu kuruluk daha da fazla oldu.Bu nedenle siz benim yaptığım hatayı yapmayın ve 135 C de pişirin.En kısa zamanda orijinal tarife sadık kalarak yeni bir deneme yapmayı düşünüyorum.



Elmalı Kek;

225 gr tereyağ (Ben 120 gr kadar kullandım)
2 cup şeker
2 yumurta
1 çay kaşığı vanilya
2 cup un
1 çay kaşığı karbonat
1 çay kaşığı tarçın
1 çay kaşığı muskat rendesi
4 cup küçük küpler halinde kabuğu soyulmadan doğranmış elma (ben 2 büyük elma kullandım)
2 cup ceviz içi(ben yaklaşık 10 adet yarım ceviz içi kullandım)

-Şeker ,tereyağı ve yumurtayı iyice krema haline gelene kadar çırpın.
-Başka bir kapta unu,karbonatı,kabartma tozunu,tarçını ve rendelediğiniz muskatı eleyin.
-Elmaları küçük küpler halinde kabuklarını soymadan doğrayın.
-Kuru karışıma sıvı karışımı ekleyin ve iyice karıştırın.
-Elmaları ve cevizleri kek karışımına ekleyin.
-Yağlanmış kek kalıbına kek hamurunu boşaltın.
-Önceden ısıtılmış fırında 135 C de 1 saat 15 dk kadar pişirin.

Eğer cup ölçeğiniz yoksa yaklaşık 1 cup=1 su bardağı olarak kullanabilirsiniz.

Cumartesi, Mart 10, 2007

mantar,yumurta,peynir





Geçen gün tortilla içinde kullandığım mantarlı yumurta tarifimi farklı bir deneme ile yaptım.Bu sefer kültür mantarı kullandım.

4 adet kültür mantarı
1 adet taze soğan
1 yumurta
1 tatlı kaşığı kadar keçi peyniri

-Mantarları ince dilimleyin.
-Tavayı iyice ısıtın.
-Bir tatlı kaşığı sıvıyağı ekleyin.
-Mantarları üst üste gelmeyecek şekilde tavaya dizin.
-Hafifçe kahverengileşince çevirin.
-Bir kapta yumurtayı çok az tuz ekleyip çırpın.
-Taze soğanı doğrayın.
-Mantarları tavanın ortasına doğru birbirlerine yaklaştırın.
-Yumurtayı üzerine dökün.
-Üzerine taze soğanı ve ezilmiş peyniri ve pul biberi serpiştirin.
-Kapağını kapatıp max.1 dk kısık ateşte pişirin.Üstteki yumurta beyazı pişene kadar.

Perşembe, Mart 01, 2007

Maltepe Belediyesi'nin Carrefour ile yaptığı ve vatandaşı hiçe sayan muhteşem İŞBİRLİĞİ! -2

Aşağıdaki yanıtlar Maltepe Belediye'si Beyaz Masa ve Hukuk servisinden bugün geldi.Benim yanıtımı da buraya ekliyorum.

Sayin Caliskan,
Sikayetimi ruhsat konusu nedeniyle sizin servisinize de iletmistim.
Asagidaki cevap belediyenizin beyaz masa servisinden gelmistir ve yanitim da asagidadir.
Dolayisiyla bana gonderdiginiz yazidaki 3 ve 4. maddeler bizzat belediye tarafindan gecersiz kilinmis ve konuyla belediyenizin baglantisini onaylamistir.
Yazinizdaki 1 ve 2.maddelere yanitim ise asagida verilmistir.

Bilgilerinize,
Elif

Sayin beyaz masa yetkilisi,
Belediye yonetimi en son 28 mart 2004 secimleri ile degismistir ve gorevde oldugu sure bu ay sonunda 3.yilini dolduracaktir.Bu nedenle hala cozumu gecici olarak nitelendirmenizi ve sorunu halletmek icin ILERKI DONEMLERI hedef gostermenizi kiniyorum.
Ayrica belediye yonetimi bu kadar keyfi ve kurallari hice sayan bir sekilde mi yapilmaktadir ki gayet rahat bir sekilde bir baskan koskoca bir binanin 21.yuzyilda otoparksiz insaa edilmesine izin verebilmistir.Ve yine sonra gelen yonetim umursamaz bir sekilde sorumlulugun kendisine ait olmadigini soyleyebilmekte ve hatanin uzerinde oturmaya devam etmektedir.Belediyeler bu kadar vatandasi umursamaz,keyfi ve kural tanimaz bir sekilde davranma hakkini nereden buluyor merak ediyorum.
Konuyla ilgili en fazla sayida vatandasi bilgilendirmeyi gorev biliyorum.

Elif

Beyaz masa'dan gelen yanıt;

BELEDİYE BİNAMIZ YAPILDIGI ZAMAN ANAP DONEMI BAHTIYAR UYANIK ZAMANINDA YAPILMISDIR. YAPILIRKEN OTOPARK SORUNUNU DIKKATE ALMAMISLARDIR. BİZ BELEDİYE YÖNETİME GELDİĞİMİZ ZAMAN GEÇİCİ BİR ÇÖZÜM OLARAK CARREFOUR İLE BİR ANTLAŞMA YAPTIK. İLERİKİ DONEMLERDE BU SORUNU COZMEYE CALISICAZ BİLGİNİZE

MALTEPE BELEDİYE BAŞKANLIĞI

BEYAZ MASA

Hukuk servisinden gelen yanıt;
Sayın Elif Hanım,
Bu maili neden bana attınız? Talep ve sıkayetlerınızı muhatabınıza ulastırmanız gerekır. Ama yıne de ben sıze cevap vereyım;

1- Beledıye bınası baskanımız Fıkrı Bey secilmeden 5–6 sene evvel yapılmıstır.

2- Dolayısıyla Fıkrı Bey’ın beledıye bınasının plan ve projesi ile ımar ıznı ve ruhsatı konularında bır etkısı/dahlı yoktur.

3- Aynı sekılde, calısanların otoparkı kullanıp kullanmaması ıle ılgılı konuda da bır etkısı/dahlı yoktur.

4- Mısafırlerın araclarını market otoparkına bırakacagı konusunda da bır dahlı yoktur. Kaldı kı, beledıyeye ıs takıbı veya mısafır olarak gelenlerın arabalarını nereye bırakacagı hususuna karısmamız mümkün degıldır.

Bılgılerınıze rıca olunur. Av. C. Calıskan / Hukuk Islerı Muduru

Maltepe Belediyesi'nin Carrefour ile yaptığı ve vatandaşı hiçe sayan muhteşem İŞBİRLİĞİ!

Aşağıdaki dilekçeyi biraz önce internetten Maltepe belediyesi BEYAZ MASA ya ve Hukuk servisine gönderdim.
Ayrıca buraya da yazıyorum.Maltepe sakinlerinden konuyla ilgili şikayeti olan kişiler bu dilekçeyi kullanarak şikayette bulunabilirler.Şikayette bulunmayı lütfen ertelemeyin ya da önemsememezlik etmeyin.Çünkü yapılan şey gerçekten vatandaşı ne kadar umursamadıklarını açıkça gözler önüne seriyor.Biz hakkımıza sahip çıkmazsak kimse bizim için çıkmaz.
Tabii aynı şekilde Carrefour'a da kızgınım.Ama belediye'nin böyle bir talebi ve eğilimi olmasa bu akla zarar bir proje uygulamaya giremezdi.

1 Mart 2007

MALTEPE BELEDİYESİ’NE

Sayın Fikri Köse,

Yüzevler’deki Champion marketinin Carrefour olarak değiştirilmesinden sonra markete ait otopark kullanılamaz duruma gelmiştir ve gün içinde sürekli doludur.
Son dönemde birçok kez markete geldiğimde aracı parkedecek yer bulamadığım için alışveriş yapamadım.Ayrıca birçok mahalle sakininden de benzer şikayetler ile karşılaştım.
Bugün itibariyle market yetkililerine durumdan şikayet etmek için başvurduğumda ,belediye ile market arasındaki anlaşmadan ve çalışanlarınızın otoparkı kullanma hakkı bulunduğundan bahsettiler.Hatta bu anlaşmanın kapsamında olmamasına rağmen belediyeye ziyarete gelen kişilerin de araçlarını market otoparkına parketmesini de anlattılar.Bu nedenle otopark gün içinde sürekli dolu oluyormuş.

Bu noktada birkaç cevaplandırılmaya ihtiyaç duyan soru var.

1-Belediye binasının bir otoparkı bulunmadan inşaa edilmiş olması nasıl bir imar iznidir ve kendi binanızın otoparksız inşaa edilmesine tarafınızca nasıl izin verilmiştir?
2-Vatandaşa hizmet etmesi gereken otopark ve market nasıl oluyor da yine vatandaşa hizmet etmesi gereken belediye tarafından bloke ediliyor ve güniçinde kullanılmaz duruma getiriliyor?
3-Böyle bir anlaşma yapılması için vatandaştan onay alınmış mıdır ve FİKRİ sorulmuş mudur Sayın Fikri Köse?

Sorularımızı bilgilerinize sunar yazılı olarak cevap rica ederiz.

Saygılarımızla,

Salı, Şubat 27, 2007

Zeytinli ve peynirli kolay poğaça




Bu tarifin kaynağı yoğurtland.Tarif Gönül paloğlu'nun kitabından alınmış.Ama ben biraz tarifi değiştirdim.

3.5 bardak un
2 yumurta (birinin sarısını üste sürmek için ayırın)
1/2 su bardağı kefir
1/2 su bardağı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı tereyağ
1/2 su bardağı siyah zeytin ve yeşil zeytin , çekirdeği çıkarılmış, ikiye kesilmiş
1/2 su bardağı ezilmiş beyaz peynir
1 yemek kaşığı maydanoz ince kıyılmış
1 çay kaşığı karbonat
4 - 5 taze soğan, ince kıyılmış
Çay kaşığının ucuyla tuz

-1 bütün yumurta ve 1 yumurtanın beyazı,kefir,zeytinyağı,tereyağı iyice karıştırın.
-Üzerine peynir ve zeytin dışındaki tüm malzemeleri ekleyin bir kaşıkla hamur haline getirin.
-Hamuru ikiye bölün.
-Bir bölümüne zeytinleri,diğer ayırdığınız bölüme ise peyniri ekleyin ve yoğurun.
-Elinizle küçük yuvarlak toplar haline getirin.
-Yağlanmış tepsiye yerleştirip üzerine yumurta sarısı sürüp 180 C li fırında 30 dk pişirin.

Avokadolu dip sos


Basit,hazırlaması kolay bir dip sos.Cipsle veya kızarmış ekmekle güzel bir ikili olabilir.

1/2 avokado
2 diş sarmısak
Acı pul biber
tuz
1/2 limonun suyu

-Avokadonun kabukları soyulur.
-Sarmısak,avokado,tuz,limon suyu ve pul biber mutfak robotunun içinde püre yapılır.

Çocukluğumdan bir lezzet




Bu tarif ,1971 yılı baskısı olan necip usta'nın yemek kitabından.Bu kitabın bendeki anısı çok önemlidir.Yıllar boyunca annemin ilk yemeklerine referans olan kitap evlendiğimde bana verildi.
Annem bu böreği çok güzel yapar ben ise henüz hiç yapmayı denemedim.Ama blogumda yeralmasını mutlaka istediğim için annemin en son yaptığı böreğin fotoğraflarını çektim.Tarifi de kitaptan yazıyorum.

Adapazarı Böreği

Börek hamuru;
650 gr un
350 gr süt
tuz
1 adet yumurta

-Unu eleyerek tezgahın üzerine koyup ortasını havuz gibi açın.
-Yumurtayı ortasına kırıp tzuunu da ekleyerek kenardaki unları yavaşça karıştırarak hamur haline getirin.
-Hamuru iyice yoğurun.
-18 parçaya ayırıp her birini top gibi yuvarlayın.
-Üzerine nemli bir bez örterek 30 dk dinlendiriniz.

Börek içi;
250 gr beyaz peynir
2 çorba kaşığı yoğurt
2 yumurta
1/2 kahve fincanı süt

Tüm malzemeleri iyice ezerek karıştırınız.

Böreğin yağı;
500 gr tereyağ

Üzerine serpmek için;
250 gr kaynar su

-Her bir yuvarlak hamuru 50 cm çapında olacak kadar genişleyene kadar incecik açınız.
-50 cm çapında bir tepsiyi iyice yağlayınız.
-ilk yufkayı hafif kırışık şekilde tepsiye oklava yardımıyla seriniz.
-Tereyağını eritiniz.
-Erimiş yağdan bir fırça veya kaşıkla yufkanın üzerine serpiştiriniz.
-Diğer 8 yufkayı da yine aynı şekilde açıp her bir katın arasına yağ serpiniz.
-Hazırladığınız börek içini 9.katın üzerine döşeyiniz.
-Kalan 9 hamuru da yufka haline getirip aynı şekilde her bir katın arasını yağlayınız.
-200 C lik fırında böreği yaklaşık 40 dk pişiriniz.
-1 su bardağı kadar kaynar suyu fırından çıkardığınız sıcak böreğin üzerine fırça ile serpiştiriniz.
-tepsinin üzerini kapatıp 15 dk dinlendiriniz.
-Dilimleyerek servis yapınız.

Bu börek sıcak ya da soğuk her iki şekilde de yenebiliyor ve çok lezzetli.

Digitürk abonesi olduğunuzda yaşayabileceğiniz bazı olumsuzluklar;

İlk iki ay boyunca gerçekten herşey çok yeni gelir.Bir sürü kanal var ne güzel dersiniz.Sonra ikinci aydan itibaren farkedersiniz ki yanlış giden birşeyler var.Çünkü herşey tekrar ediliyordur.Aynı dizinin aynı bölümünü 8.kez ,aynı yemek programının aynı tarfilerini 10.kez izlemenizi beklerler.Bu durumdan şikayet etmek için müşteri hizmetlerini aradığınızda ise 6,5 dakika telefonda bekledikten sonra karşınıza çıkan müşteri temsilcisi bu konuyla ilgili mesajınızı iletmekten başka birşey yapamayacağını ama eğer sonuç almak istiyorsanız genel müdürlüğü aramanızı söyler.
Oysa genel müdürlüğü aradığınızda da 10 dakika boyunca telefonda bekler, bir yetkili bulmak ümidiyle oradan oraya aktarılırsınız ama yine de sorumlu kişiye ulaşamazsınız tekrar şikayetiniz ile ilgili notunuzu ileteceklerini söylerler.6 ay geçtikten sonra bu olaylar dizisini belki 10.kez tekrar etmişsiniz ama hiçbir yetkiliden cevap alamamışsınızdır.
Sonunda blogunuza,vikiye veya sözlüğe yazarken bulursunuz kendinizi.Belki buradan bazı yetkililere ulaşma ümidiniz vardır çünkü. Önce cine-5 şimdi digitürk sırada d-smart.Bence bunların hepsi de aynı insanların iş fikirleri.Her seferinde yeni abonelikler ve yeni kutular için ödenen paraları toplamak için kurulan dolaplar.Bu ülkede düzgün iş yapılmayacak mı hiç.Hep böyle vurgun,yalan dolan,manipülasyona mı çalışacak bu kafalar.

Çarşamba, Şubat 21, 2007

patates salatası



Aldığım organik patateslerin beklemekten artık filizlenmeye başladığını farkedince patates salatası ile bir kurtarma operasyonu düzenledim.
Mayonezli versiyona göre daha az yağlı ve daha faydalı malzemeler içeriyor.Herkesin kendine göre evdeki malzemelerine bağlı olarak değiştirebileceği bir tarif.

Bu salatada patatesten başka kırmızı soğan ve limon da organik.Markette organik sebzeler bulunmaya başladığından beri tercihimi onlardan yana kullanıyorum.Çünkü hem daha lezzetliler hem de ilaç mı var GDO lu mu diye düşünmek zorunda kalmıyorum.

6 adet orta boy patates
1 adet küçük boy kırmızı soğan
4 adet taze soğan
4 adet közlenmiş acı şili biber
1 adet küçük boy turp
1/4 adet küçük boy kırmızı lahana
2 adet limon
tuz,zeytinyağı

-Patatesleri haşlayın.
-Kırmızı lahanayı ince ince doğrayın bir çay kaşığı tuz ile karıştırıp bekletin.
-Turpu rendenin dilimleme kısmıyla ince ince doğrayın.
-Soğanı ince ince piyazlık doğrayın.
-Közlenmiş biberleri doğrayın.
-Taze soğanları doğrayın.
-Tüm sebzeleri öukur bir kapta karıştırın.
-Haşladığınız patatesleri süzün ve sıcakken soyup dilimleyin.Patatesleri soğutmayın çünkü soğuk patatese salatanın sosu gerektiği gibi nüfuz etmeyecektir.
-Sebzelerle karıştırın.
-Zeytinyağı,tuz ve limonsuyunu ekleyip karıştırdıktan sonra ılıkken servis yapın.

Salı, Şubat 20, 2007

Susamlı ve haşhaşlı kraker



Kendi krakerinizi yapmak fikri hoşunuza gidiyorsa kesinlikle denemeniz gereken bir tarif.Tek başına çayla birlikte ikram edebileceğiniz gibi peynirli bir dip sosla birlikte cips gibi de sunabilirsiniz.

Susamlı ve haşhaşlı kraker

1 cup tam buğday unu
1 cup un
1 1/2 çay kaşığı tuz
1 1/2 çay kaşığı kabartma tozu
1/3 cup susam
1/3 cup haşhaş
3 yemek kaşığı zeytinyağı
1/2 su bardağı kadar su

-Kuru malzemeleri çukur bir kabın içinde karıştırın.
-Zeytinyağını ekleyip bir kaşıkla iyice karıştırın.
-Suyu yavaş yavaş ekleyip sert bir hamur haline gelene kadar yoğurun.Suyu eklerken dikkatli olun suyun tamamını kullanmak zorunda kalmayabilirsiniz.
-Kabın içinde yuvarlak bir top gibi yapıın ve üzerini nemli bir bezle kapatıp 15 dakika kadar bekletin.
-Dinlendirdiğiniz hamuru 4 parçaya ayırın.
-Hamuru 2 mm veya 5mm kalınlığında açın.
-Bu aşamada direkt olarak zeytinyağı ile hafifçe yağlanmış tepsiye koyup pişirebilir ve piştikten sonra dilediğiniz gibi kırarak veya keserek bölebilirsiniz.
-Veya açtığınız hamuru istediğiniz şekilde önceden keserek yağlanmış tepsiye koyun.
-Pişirmeden önce isterseniz üzerine biraz deniztuzu serpiştirebilirsiniz.
-230 C de 6 dk pişirin sonra diğer yüzünü çevirip 3 dk kadar daha pişirin.

Cuma, Şubat 16, 2007

Ananaslı alt üst keki












Ananaslı Alt-üst keki
Hem lezzetli hem de değişik bir tarif denemek istediğim için bu keki seçtim.Şunu ifade etmeliyim ki çok güzel bir kek ve tekrar yapmayı mutlaka düşünüyorum.Orjinal tariften değiştirdiğim tek şey konserve ananasım olmadığı için yerine taze ananas kullanmak oldu.Ayrıca kek hamurunun içine portakal kabuğu rendesi ve 1 yemek kaşığı tereyağ eklemek te benim fikrimdi.
Tarif Alton Brown'un bu kitabından.
Keki mümkünse sıcakken veya ılık olacak kadar ısıtarak ikram edin böylece üzerindeki sosu tam kıvamında olacaktır.
Keki yapmak için ocak üzerine konabilecek türde bir kalıp ya da daha iyisi mümkünse fırına girebilecek türde dökme demirden bir tencere veya tava kullanın.

Kekin zemini için;
110 gr tereyağ
1 su bardağı esmer şeker
3 yemek kaşığı ananas suyu
3 dilim ananas
3 adet kurutulmuş yaban mersini veya kiraz veya visne
1 avuç kadar yarım ceviz
Kek malzemesi
1 su bardağı un
1 çay kaşığı kabartma tozu
1 çay kaşığının ucu kadar tuz
3 adet yumurta
1 su bardağı şeker
1 yemek kaşığı tereyağ
5 yemek kaşığı ananas suyu
1 çay kaşığı kadar portakal kabuğu rendesi

-Kek kalıbı olarak seçtiğiniz kabı ocağın üzerine yerleştirin hafifçe ısıtın.İçine 110 gr tereyağı düşük ısıda eritmeye başlayın.
-Yağ tam olarak erimeden önce üzerine 1 su bardağı esmer şekeri ekleyip karıştırın.
-Yağ eriyince üzerine 3 yemek kaşığı ananas suyunu ekleyip şekeri eritin.
-Ocağı kapatın.
-Karışımın üzerine 3 dilim ananası bir daire olacak şekilde yan yana yerleştirin.
-Dilimlerin ortasındaki boşluğa seçtiğiniz kırmızı renkli meyveyi koyun.
-Cevizleri kalıbın bos kalan kısımlarına serpiştirin.
-Kalıbı bir kenarda bekletin.
-Çukur bir kapta 3 yumurtayı,şekeri,1 yemek kaşığı kadar yağı,tuzu,portakal kabuğu rendesini ve ananas suyunu iyice çırpın.
-Un,kabartma tozunu bir başka kabın içine eleyin.
-Sıvı karışımı kuru karışımın üzerine dökün ve spatula ile karıştırın.
-Karışımı kalıba boşaltın.
-180 C de 40 dk kadar pişirin.
-Fırından alıp hemen servis tabağına ters çevirerek çıkarın.
Ananas dilimlerini nasıl hazırladım?
Taze ananası soyup 1 cm kalınlığında yuvarlak olarak dilimleyin.3 adet dilimi alıp bir tencerede üzerini örtecek kadar ananas suyu ile 15 dk kadar pişirin.Dilimleri dışarı alıp ortasındaki sert kısmı yuvarlak olarak oyup çıkarın.










Cuma, Şubat 09, 2007

Mantarlı yumurtalı tortilla


Çok lezzetli ve zevkle yiyebileceğiniz pratik bir tortilla-lavas- tarifi.Bu tarifte dondurulmuş saçaklı mantarları kullandım.Eğer bulursanız mutlaka alıp deneyin muhteşem bir tadı var ve çok aromatik bir mantar.

Malzemeler;

100 gr kadar saçaklı mantar
1 çorba kaşığı sıvı yağ
1 adet yumurta
3 adet taze soğan
Acı pul biber
2 adet tortilla
1 dilim kaşar peyniri

-Mantarları doğrayın.
-Tavayı ısıtın.Bir kaşık sıvıyağ ekleyin.
-Mantarları tavada iyice kavurun.Tavanız kızgın olmalı ki suyunu fazla bırakmasın.Ve bıraktığı suyunu iyice çekene kadar pişirin.
-Biraz tuz ve acı biber ekleyip karıştırın.
-Bir kasede yumurtayı kırıp biraz tuz ekleyerek karıştırın.
-Mantarların üzerine yumurtayı dökün.
-Küçük küçük doğradığınız taze sopanları üzerine serpiştirin.
-Kapağını kapatarak kısık ateşte 1 dk pişirin.
-Tortillayı mutfak tezgahının üzerine yerleştirin.Pişirdiğiniz mantarlı yumurtalı karışımı üzerine eşit bir şekilde yerleştirin.
-Kaşar peynirini küçük küpler halinde doğrayın.Yumurtanın üzerine serpiştirin.Bu hem lezzet verecek hem de tortillayı yapıştıracak.
-Üstüne ikinci tortillayı kapatın.
-Isıtılmış yapışmaz bir tavaya koyup her iki tarafı da kızaran kadar pişirin.
-Bir bıçak ile ikiye veya dörde kesip sonra servis yapın.