Cuma, Mayıs 16, 2008

Bir hırsızlık olayı ve 155

Bu sabah(15 mayıs)apartmanımızda bir daireye hırsız girdiği farkedildi.Apartman yöneticisi saat 10:09 da cep telefonuyla hemen 155 i aradı ve hırsızlık olayını ve adresi bildirdi.Sonraki 1 saat içinde cereyan eden olaylar sırasıyla şöyle;

-155 i aradığımız cep telefonuna 3 kez çağrı bırakıldı.Telefon sadece 2 kez çalıp kapatıldığı için yanıt veremeden telefon kapanıyordu.Olayın paniği ile herkes hırsızlık yapılan dairenin önünde toplanmış konuşuyordu ve arayanın kim olduğunu merak etmek gibi bir durum ilgi alanımıza girmiyordu.Sonra tekrar telefon çaldı açtık ve karşımızda bir polis memuru.Telefonu çaldırıp çaldırıp kapatan polismiş!
-Yöneticiye ulaşması için polise farklı bir numara verdik.Ama polisin önceki çaldırıp kapatmalarından dolayı şüpheye düştük ,aramayacağını düşünüp kendimiz yöneticiyi haberdar ettik ve polisin numarasını verdik.Aynı hareketi bu arada polis yöneticinin cep telefonuna da yapmış!
-Yöneticimiz, polise olay yerine gelmelerini ve tespit yapmaları gerektiğini söyledi.Polisin yanıtını siz tahmin edin.Yanıt şu'sizin aracınız var mı gelip bizi alabilir misiniz?Biz gelemiyoruz'
-Saatler sonra polisler olay yerine gelmişler ve zavallı soyulan teyzeye demişler ki'ben bir polisim ve benim evime de hırsız girdi.Hem çalınan önemli birşey yok bu nedenle yapacak birşey de yok'

Kıssadan hisse aşağıdaki 1 mayısla ilgili mesaja bakın.Ülkesinin çalışan, işgören, üreten vatandaşına aşağıdaki uygulamayı hak gören polis.Bizim paramızla,vergilerimizle bize hizmet vermesi gereken ,koruması gereken güvenliğimizin bekçisi olan polis hırsızlar karşısında böyle aciz böyle cesaretlendirici böyle haksız ve vatandaşı mağdur ve kırgın hissettiren bir yaklaşıma sahip.

Yazıklar olsun.Bu ülkeyi bu duruma getirenlere,bu akılsızlığa, bu küçük düşürülmeye.

Ek bir not eklemek istiyorum.Üzerinde savaş uçaklarıyla ,askerleriyle ve helikopterleriyle boğaza demirlemiş ve montreux anlasmasini Cumhurbaskani ozel izniyle delip gecen Kralice'nin gemisine bir vatandas olarak razı değilim.Bunu da buradan protesto ediyorum.Buna hangi akıl hangi vicdan hangi vatan sevgisi ve ülkesine saygısı olan insan izin verir.Ben bir vatandaş oalrak razı değilim ve protesto ediyorum.Kimsenin bu konuyu konuşmamasına ve rahatsız olmamasına da hayretle, ibretle bakıyorum.
Madem Cumhurbaşkanı montrouex anlaşmasını delecek güce sahipti neden bu gücünü boğazlardan geçen gemilerden artık ücret alınmasına karar vermek için göstermedi.Geçen gemiler ve tankerlerden ,kılavuz bile almayan gemilerden dolayı geçmişte başımıza gelen olayları düşününce ne kadar risk altında olduğumuzu idrak etmek için dahi olmaya gerek yok.

2 yorum:

Işık Temsilcisi dedi ki...

Elifcim ; çok güzel belirtmişsin.Doğruları yazdığın için ek bir şey söylemeye gerek yok altını çizmemiz yeterli ama ülkeyi bu hale getiren ve bizi bu tarz aptalca bir yönetime mahkum eden yine bu ülkenin akılsız cahil insanları . Aziz Nesin'i bir kez daha anmaktan usandım ama yine anıyorum çok doğru söylemişti.Senin gibi bizim gibi... neyse şu anki vaziyette fazla doğruları söylememek lazım , adında demokrası ve düşünce özgürlüğü var ama soyadında yok ülkenin...doğru söyleyenin burnundan yaşamı fitil fitil getiriyorlar ...biz kendi doğrumuzu yaşayacağız anlaşılan o , bu millet böyle yaşamayı hakediyor , hiç de üzülmüyorum artık.. biz kendi yaşam kalitemize bakalım , söyledik söyledik anlaşılmadı ... hep beraber güzelce , insana yakışır şekilde hizmet verilen bir sistemde , Atatürk'ün felsefesi yolunda ilerleyelim dedik anlayan olmadı ... fazla gelir bunlara da gerçi öyle kaliteli yaşamak .....

Tijen dedi ki...

Geçmiş olsun Elif!